29 Mart 2013 Cuma

Doğmadan neler öğreniyoruz?

Psikoloji kendini çok geliştirmek ve pek çok eski teoriyi terketmek zorunda. Okuduğum her makale, her kitap, konuştuğum uzmanlar, kendi deneyimlerim bana yenilenmenin şart olduğunu söylüyor. Fakat yeni bir teoriye, yeni bir bilgiye ulaşmaya çalışmak yerine eskilere sıkı sıkıya tutunmak kokayımıza gidiyor. Araştırmak, öğrenmek zorunda kalmıyoruz. Özellikle Milli Eğitim camiasında olanların öğrenme ve gelişim ile ilgili teori ve araştırmaları okumaları gerek.
Öğrenme ile ilgili sayısız çalışma var. Yeni yeni kabul gören fetusun da öğrenebileceği. Önceden öğrenmenin doğumla başladığı varsayılırdı. Yapılan çalışmalar, deneyler anne karnında öğrenmenin başladığı yönünde. Peki nasıl oluyor?
İşte size bir TED videosu daha. Annie Murphy Paul bir gazeteci yazar aslında. Öğrenme ile ilgileniyor.



Türkçe altyazılı izlemek isteyenler için buraya tık tık.

Hypnobirthing Mongan Yöntemi # hamilelikte okuduğum kitaplar



Elbette normal doğum yapmak istiyorum. :)) Konuştuğum bütün kadınlar, bütün anneler normal doğumun zor olduğu fakat çok güzel olduğunu anlatıyorlar. Elbette bebeğimle bir takım oluşturup doğum anında kolayca üstesinden gelmek istiyorum herşeyin. Ancak... Ancakların başladığı yerde Mongan giriyor devreye. Diyor ki özetle; bilinçaltımızı olumsuz doğum hikayeleriyle dolduruyorlar ve bizi doğanın bize bahşettiği normal doğumun güzelliğinden korku ile ayırıyorlar. Bu nedenle kadınlar batı toplumlarında sezeryana yöneliyorlar. Ağrısız, acısız ve ilaçsız doğum yüzyıllardır yapılıyor. Bize yıllar içinde ilaçsız, ağrı kesicisiz, anestesizi doğumun yapılamayacağını öğretti modern tıp ama bu doğru değil.
Mongan Yöntemi normal doğum yapmak isteyen kadınlar için güzel bir kitap. Bilinçaltı doğum korkularıyla nasıl başedileceğini de anlatıyor kısmen. Yöntemi adım adım öğreniyorsunuz. Kitapta gevşeme tekniklerinden görselleştirme tekniklerine, hamilelikten önce yapılması gereken egzersizlere, ebeveynlik önerilerine kadar pek çok şey var. Kitabın başarıyla ile yarayıp yaramadığı sanırım kişinin kendini bu işe ne kadar adadığı ile ilgili. Henüz 31. haftadayım. Doğum yapmadığım için bilemiyorum.
Ama aklınızda normal doğum düşüncesi varsa okumanızı tavsiye ederim.


Son olarak kitabın kapağındaki yazı ile son veriyorum.
'Bütün doğal doğumların bir amacı ve bir planı vardır. Kelebek çıkarken kozasını yırtıp açmayı kim düşünür, kim civcivi dışarı çekip çıkarmak için kabuğu kırar?'
 
Kendime ağrısız, acısız, epiduralsiz, sunni sancısız, epizyotomisiz, sezeryansız, kolay, mutlu, güzel bir anı olarak hatırlayacağım, oğlumun ilk sesini duyup hemen kucağıma alabileceğim rahat bir doğum diliyorum. İnşallah!

Bebekler dili nasıl edinir?

Elbette bu konuda sayısız çalışma, teori ve kaynak var. Lacan'ın kuramı bunların en bilinenlerinden sanırım. Dilbilimciler bu konuda pek çok araştırma yapıyorlar, aslında meseleyi en iyi onlar açıklayabilirler sanırım.  Pek çok şeyi anlamaya çalışmada bilim olarak önemli adımlar atmış olsak da hala anlayamadığımız şeyler var.
Patricia Kuhl da bebeklerin dili nasıl edindiği ile ilgili güzel bir konferans veriyor.



Türkçe altyazılı olsun benim videom derseniz buraya buyrun.


filozof bebek #hamilelikte okuduğum kitaplar

Hamileliğim sırasında pek çok kitap okudum. Bebek ve çocuklar hem işim olduğu için hem de işin içine kendi bebeğim girince biraz abartmış bile olabilirim. Eşimin de bana eşlik etmesini istedim. Bu kitabı da eşim için sipariş etmiştim. Kitaba henüz başlamadı. Onun fikirlerini kitabı okuduktan sonra burada paylaşacağım.
Alison Gopnik'in yazdığı kitap çocuk ve bebeklerin aslında nasıl düşündüğü, dünyayı nasıl algıladıklarıyla ilgili. Psikologların yıllardır kabul ettiği şeyleri sorguluyor, bebeklere hatta anne karnında gelişim sırasında bile belli bir düzeyde bilinç olduğu yaklaşımını ortaya atıyor.
Alison Gopnik'in TED konferansını izledim kitabı okumadan önce. Konferansı aşağıda yayınlayacağım, kitabı okumak için fırsatı olmayanlar en azından konferansı izlesinler. Konferansta bebekler için dünya üzerindeki herşeyin yeni bir deneyim olduğu için aslında birer öğrenme makinaları olduklarını söylüyor. Bebek kafasını 3 tane ekspresso içtikten sonra Pariste aşık olmak gibi tanımlıyor. Ben böyle yazınca yavan kaldı. Kitabı okumanızı ve konferansı izlemenizi tavsiye ederim.


Alison Gopnik'in videosunu youtube üzerinden değil de TED üzerinden izlemek isterseniz Türkçe altyazı desteği ile daha rahat edebilirsiniz.

11 Mart 2013 Pazartesi

Gebelikte tummy time (bebek baba ilişkisini sağlama)

Tummy time olarak bilinen şey bebeklerin yeni doğduktan kısa bir süre sonra -genellikle kafalarını tutmayı öğrendikten sonra- karın üstü yatmalarına, elleritle hafif kendilerini kaldırmalarına vs. olanak tanımaktır. Bu duruş bebekler için çok faydalı bir duruştur. bu konuyla ilgili pek çok internet sitesinde çeşitli bilgilere ulaşabilirsiniz. Ben de fikir olması açısından kısa bir video yayınlıyorum.




Fakat biz tummy time olayını gebelik ile birleştirip eşimle birlikte biraz farklı yorumladık. Tummy time sırasında gebelikte şişen annenin göbeğini ve bebeğini babanın sevmesi, sevgi sözcükleriyle bebeğe hitap etmesi, onunla konuşması, çatlayan karına yağ/krem sürmesi, dokunması, öpmesi vs.. haline getirdik. Her gün tummy time yapmaya çalışıyoruz. Başlangıçta ben yönlendirici oluyordum. Daha sonraları bebek ile baba arasındaki bağ güçlendi ve eşim söylemeye başladı. ' Hadi tummy time'
Bence önemli olan babanın annenin çıplak karnına çıplak elle dokunması, sevmesi, severken bebekle konuşması, onunla ilgili hayallerini anlatması vs.. 'Sen doğunca şöyle yapıcaz, böyle yapıcaz'
Bu bana göre babayı babalığa ısındıran, hazırlayan önemli bir aktivite. Aynı zamanda gebelikte biz bayanların yaşadığı farklı beden algısını iyileştirmeye yarayan, eşlerin arasındaki bağı güçlendiren bir şey.
Herkese tavsiye ederim.
Sevgi dolu tummy time günleri...

Keçeden diğer figürler

Bu figürler de onu mu yapsak bunu mu yapsak derken yapıverdiğimiz figürler. Bir yerlerde kullanırız elbet, en kötü oğluma mobil yaparım.





Böyle işte, keçe maceramız devam ediyor. :))

Keçe yaka

Gebelikte daha öncede şikayet ettiğim gibi, doğru düzgün kıyafet bulmak çok zor. Hazır keçe işlerine bulaşmışken biraz da tişortlere filan el atayım dedim ve bir yaka yaptım. Güzel oldu mu bilmem ama ben çok beğendim.

Oğluma bebek şekerleri (yapılışı ile)

Gebelikte iş temposunu azaltınca uğraş bulmak farz oldu. Eşim akşamları bilgisayarda işle ilgili takılırken  ya tv izliyor ya da kitap okuyordum. Annelerimiz de eskiden örgü örer, dikiş dikerlerdi. Ne kadar kafa dağıtıcıymış anlıyorum. Ben de keçe işlerine bulaşınca oğlumun bebek şekerlerini kendim yapmak istedim. Hem onun gelişi için bir emek, bir hazırlık olacak hem de bana bir uğraş terapisi olacak.
Şurdan ilham aldım.  Anaokulunda çocuklara çokça verilen boyama sayfalarına bakarak şu kalıbı buldım. Uğraştım, düşündüm ama ilham aldığım Rengim Dizayn çok yol gösterici oldu.

Veeee başladım işe...

1. Adım: Önce arabanın ana kalıbını çıkardım. Kırmızı keçe çift kat kumaşa iğneledim.


2. Adım: İğnelediğim arabaları kalıbın kenarından muntazamca kestim.




3. Adım: Arabalarıma beyaz keçe kumaştan camlarını kestim. Camları bütün olarak kestim, elde dikerken camları 3 parçaya kesiyorum. böylesini daha çok beğendim.


4. Adım: İstediğim sayıda kestiğim arabaşarım dikilmeye hazırlar. akşamları otururken, bir iki tane dikiyorum. Dikiş için düz battı çıktı kullandım, hem kolayıma gitti, hem de hoşuma.

5. Adım:  Kalın siyah keçe kumaştan tekerleklerini kestim. Sarı keçeden de farlarını. Silikon ile yapıştırıyoruz.


Son adım: Buzdolabında şöyle duruyor. Arkasına magnet yapıştırıyoruz silikon ile, en son da paketleme işlemi yapıcam. Onları yaptığımda editleme işleri yaparım.

Canım oğlumu hastane ve ev ziyaretine gelenler çekilişle araba kazanma şansına erişecekler böylece. :)

Her yanımız mutluluk dolsun, canım oğlum bizim evimize, araba hatıraları arkadaşlarımızın evine neşe getirsin!!!




Melis için keçeden kapı süsü

Şu an 40. hafta hamileliğini yaşayan bir arkadaşımın Melis adında bir kızı olucak. Herşey onun başının altından çıktı aslında. Melis'in odasına kapı süsü yapalım diye başladı maceramız. İnternette bi milyon modele baktık, basit ve şık bir şey olsun istedik. Oturduk, başladık kesmeye, biçmeye, dikmeye. profesyonel değiliz sonuçta, gebelikte  bebeklerimize kalıcı bir şey yapalım diye düşünürken bir baktık ki bize uğraş terapisi oluyor, devam ettik. O siteden ilham aldık, bu siteden ilham aldık, sonuçta aşağıdaki gibi birşey çıktı. Biz çok beğendik. Melisin odasının kapısına da çok yakıştı.



Güle güle kullan canımın içi. Bekliyoruz dört gözle seni, sağlıkla gel, bir kamyon dolusu mutluluk getir. :)

6 Mart 2013 Çarşamba

Çocuğunuzla evde yapılabilecek aktiviteler

YENİ YÜRÜMEYE BAŞLAYAN ÇOCUĞUNUZLA YAPABİLECEĞİNİZ AKTİVİTELER (1/3 yaş)
1.       Boyama
2.       Balon şişirme
3.       Saklan ve bul oyunu
4.       Kovalamaca
5.       Parmak oyunları
6.       Şarkı söyleme
7.       Bahçede bir sepet içine taş toplama
8.       Minder ya da kağıtlarla kale yapmak
9.       Yürüyüşe çıkmak
10.   Karton kutudan araba yapmak
11.   Kitap okumak
12.   Parmak boyası
13.   Parka gitmek
14.   Oyun hamuru oynamak
15.   Bul karayı al parayı oyunu ( 3 plastik kap ya da kutu, bir minik top. Top bir plastik kap içine saklanır, bebeğimizin gözü önünde kapların yeri değiştirilir, şimdi top nerede sorulur. İngilizce versyon için bkz: Shell and pea game)
16.   Dans etmek
17.   Yaşına uygun oyun aplikasyonları
18.   Kutuya mandal doldurmak, kutudan mandalları boşaltmak
19.   Yerde ileri ve geri top  yuvarlama  oyunu
20.    Kova ile kum oynamak
21.   Kuklalarla oynamak
22.   Yapboz oynamak
23.   Kağıt basketbol oynamak
24.   Su ve süngerle oynamak (bir yetişkin ile)
25.   Yoğurt vs. kutusundan davul yapmak
26.   Su şişesinden marakas yapmak
27.   Leğen, tencere vs. şeylere kaşıkla vurmak
28.   Pelüş oyuncaklara  onun kıyafetleriinden giydirip soymak
29.   Minik kutu şeklindeki yiyecek yada şeker kaplarını üst üste dizmek
30.   Leğenleri boylarına göre dizmesine izin vermek
31.   Büyük bir kutudan birlikte oyunevi yapmak
32.   Çıkartma kitabı ya da çıkartma kağıtlarıyla oynamak (ağzına sokmamasına dikkat etmeli)
33.   Parmağa çıkartma yapıştırmak (parmak kuklası gibi oyun oynamak)
34.   Birlikte bir müzik aleti çalmak
35.   Koku avı oyunu
36.   Kurabiye yapmak
37.   Bir çiçek ya da ağacı sulamak
38.   Sepetin içine tenis topu yuvarlamak
39.   Aynaya silinebilir kalemlerle resim yapmak
40.   Sakla ve bul oyununu bir pelüş ayı ya da başka bir objeyi saklayarak oynamak
41.   Birbirinin sesini kaydetmek
42.   Kağıttan şapka yapmak
43.   Atçılık oynamak
44.   Vantilatörün içine doğru konuşmak (bir yetişkin gözetiminde!!!!)
45.   Battaniye ile ip çekme oyunu
46.   Çiçek toplamak ve kurutmak
47.   Legolarla bir kamera yapıp safariye çıkmak
48.   Şakacıktan telefon konuşmması yapmak
49.   Gerçek telefon konuşması yapmasına izin vermek
50.   Su savaşı yapmak
51.   Kağıda şekil kesip yapıştırmak
52.   Çoraptan kukla yapmak
53.   Kağıttan kukla yapmak
54.   Eski bir hurca oyuncak doldurmak
55.   Boş tuvalet kağıdı ortasından megafone yapmak
56.   Dürbün yapıp kuş gözlemine ya da hayvan gözlemine çıkmak
57.   Kitaptaki bir hikayeyi dramatize etmek
58.   Kaldırıma tebeşirle resim yapmak
59.   Tuvalet kağıtlarından limbo çubuğu yapıp altından, üstünden vs..  geçmek
60.   Vücuda vurarak ritim yapmak
61.   Tuvalet kağıdından mumya anne/baba yapmak
62.   Annenin ya da babanın kıyafetlerini giymeyi denemek
63.   Piknik yapmak
64.   Domino oynamak
65.   Bahçede top oynamak, maç yapmak
66.   Kartlarla rakamları öğretmek
67.   Keçeden kolay yapboz yapmak, oynamak
68.   Yastıktan engel yapıp üstünden zıplamak
69.   Ayakkabı kutularından tren yapıp hayvanları taşımak

Dikkat edilmesi gereken en önemli şey, tüm bu aktiviteleri yaparken bebeğiniz ya da çocuğunuzla birlikte yapmak. Böylece hem birlikte kaliteli zaman geçirmiş olacak hem de olası kazaları engellemiş olacaksınız. Unutmayın ki o daha çok küçük ve bazı tehlikeleri öngöremez. Siz her zaman ona rehberlik  etmeli nasıl güvenli oynayacağını öğretmelisiniz.

5 Mart 2013 Salı

Rokia Traore mucizesi

Bugünün şarkılarını paylaşmak istiyorum.



Dinliyelim, huzurlanalım.



Dinleyelim, hüzünlenelim.